Biraz dinozor görünmeyi göze alarak diyeceğim ki: Internet sayesinde – ve yüzünden – bilgiye kolayca ulaştığımız ama daha da kolayca yanlış bilgiye ulaştığımız bir çağda yaşamaktayız. O kadar rahat dolaşıma sokabiliyoruz ki uydurduğumuz (hadi iyi niyetli davranalım, ‘aklımızda öyle kalan’) bir bilgiyi, onu oradan kırk akıllı sildiremiyor sonra. Meslek hayatı boyunca sinema, tiyatro, müzik alanlarında oyuncuların, yönetmenlerin, müzisyenlerin hayatlarına dair bilgilere ihtiyaç duymuş ve hiçbirinden emin olamamış bir gazeteci olarak konuşuyorum. Doğum yeri ve yılı gibi en temel bilgiler konusunda bile şaibeler vardır, değil ki sıra yaptığı işlere gelsin.
Neyse ki doğru bilgiye ulaşmayı, ulaşamıyorsa kendisi bulup kayıt düşmeyi kendine dert edinen biriler var da hala güvenilir kaynaklar çıkabiliyor ortaya. Bu isimlerin başta gelenlerinden biri, Cumhur Canbazoğlu. Gazeteci, sinema ve müzik yazarı. Ben de mesleğe Cumhuriyet’te onun yanında çalışarak adım atmış sayıldığım için bu doğru bilgiye ulaşma, habercilik ve arşivcilik meraklarının tanıklarından biriyim. Bir zaman sonra Cumhuriyet’ten ayrılıp kendi sitesini kurdu; sinemamuzik.com yıllardır en güncel haberleri edinebileceğiniz bir mecra olarak yayına devam ediyor.
Cumhur Canbazoğlu
100.yıla armağan
Bir yandan da kitap çalışmalarını sürdürüyor, Cumhur Canbazoğlu. İlk kitabı “Kentin Türküsü: Anadolu Pop Rock” 2009’da Pan Yayıncılık’tan yayımlanmıştı, şimdi ise “Günlerin İçinden Canım: 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022)” çıktı. Çıktı diyorsam, Canbazoğlu bu 10 yıllık muazzam çalışmanın ürününü https://orkestralargruplartarihi.com/ sitesine yükledi. Cumhuriyet’in 100. yılına bir armağan olarak.
Göreceksiniz ki inanılmaz bir emek var içinde. Ortadaki yalan yanlış bilgiler dağını yıllardır ince ince eşeleyip duran, grup üyelerinin kendilerinin bile unuttuğu detayları bulup ekleyen, 10.000’den fazla grup ve orkestranın 2298 tanesinin öyküsünü madde olarak yazıp 8627 tanesinin de adını listeleyen bir araştırmacı – yazardan söz ediyoruz. Önsözü kaleme alan Naim Dilmener’in dediği gibi “İğneyle kuyu kazmanın da ötesine geçmiş, kaşıkla önce okyanusu boşaltmış, sonra da tekrar doldurmuş”, Canbazoğlu. Önce ayrıntılı bir ‘tarihçe’ ile başlıyor orkestraları ve grupları anlatmaya, sonra alfabetik sırayla anlatmaya başlıyor tek tek. Nasıl kuruldu, nerede kuruldu, kimler geldi, kimler geçti… Adını ilk kez duyacağınız, büyük ihtimal grup elemanlarının kendilerinin bile unutmuş olduğu topluluklar dahil. İnanılmaz bir bilgi deryası, ihtiyaç duyduğunuzda başvurabileceğiniz bir kaynak olmanın yanı sıra baştan sona keyifle okunacak bir kitap. Bir ansiklopedi.
Okurların katkısını bekliyor
Normal şartlarda böyle değerli bir çalışmanın büyük yayınevleri tarafından kapışılması, sponsorların sıraya girmesi, 100. Yıl armağanı olarak şık paketler içinde, şaşaalı bir şekilde lanse edilmesi gerekirdi. Neden olmadı? Cumhur Canbazoğlu’nun 10 yıla yayılan emeğinin ürünü toplamda 900 sayfayı geçince, ülkede kâğıt fiyatları da alıp yürüyünce böyle bir kitabı basmaya kimse yanaşmamış. Görüştüğü yayınevlerinden Grup Yorum’u kitaptan çıkarmasını bekleyen de olunca Canbazoğlu böyle bir yola gitmiş. Şu anda https://orkestralargruplartarihi.com/ karşımızda ve Cumhur Canbazoğlu okurlardan gelebilecek yeni bilgileri, belgeleri, notları değerlendirmeye hazır. Gelişmeye devam edebilecek bir çalışma yani, önümüzdeki.
Benim temennim, kısa süre içinde kıymetini bilecek bir yayınevi tarafından basılması ve böyle önemli bir çalışmanın evlerimizde, kütüphanelerimizde de yerini alması. Sözün her zamankinden daha fazla ‘uçtuğu’ bir devirde bu kitap bunu fazlasıyla hak ediyor.