İstanbulspor Teknik Yöneticisi Osman Zeki Korkmaz sarı-siyahlı kadronun şampiyonluk öyküsünü ve Üstün Lig’deki gayelerin anlattı.
Geçen dönemin üçüncü haftasında İstanbulspor’un başına geçtiğini hatırlatan 40 yaşındaki teknik adam, “Göreve başladıktan sonra futbolcu, idare ve teknik takım olarak kusursuz bir ahenk yakaladık. Ürettiğimiz oyun, futbolcuya, izleyenlere ve bizlere büyük keyif verdi. TFF 1. Lig’de alışılagelmiş oyun modelinin dışına çıktık. Play-off’u garantiledikten sonra, son 3 hafta oyunun tüm anlarında provasını yaptık. Play-off’a zihinsel, fizikî ve taktiksel olarak çok hazır girdik. Birinci maçımızda spektaküler bir galibiyet aldık. Bu, bir şeylerin habercisiydi. Finalde de ruhumuzu alana yansıtarak oynadık. Bir oyun kültürümüz var. Asıl memnunluk, bundan feragat etmeden bir şeylere ulaşmak. Eyüpspor maçını geriden gelip kazanmamız, şampiyonluk davranışıydı. O gün play-off’un şampiyonu olacağımıza inanmaya başlamıştık.” diye konuştu.
“İstanbulspor’u, bu hoş kentin ismini taşıyan tek kadrosu en üst düzeyde yarıştırmak kadar gurur veren hiçbir şey olamaz.” diyen Korkmaz, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Süper Lig’de asıl dinamiğimiz oyuncu yetiştirmek olacak. Bunu Harika Lig düzeyinde başardığımızda diğer bir boyut başlayacak. Kulübün gelirleri artacak. Lakin şunu net bir halde söyleyebilirim ki oyuncu sarfiyatları katlanarak artmayacak. Kadro içindeki istikrarları çok fazla bozmayacağız. Yabancı oyuncularda belirlediğimiz barem var. Grup içinde istikrar olacak. ‘Diğer kadrolar çok daha büyük bütçelerde, bunlarla nasıl yarışacaksınız?’ sorularıyla karşılaşıyoruz. Bunu bir alt ligde yaptık. Pek çok kadronun 2-3 oyuncusuna eş bedel bütçeyle şampiyon olduk. Üstün Lig’de de elimizdeki oyuncu portföyüne birkaç destek yaparak yolumuza devam edeceğiz. İstanbulspor’un bir oyun planının olduğu ve onu büyük bir disiplinle uyguladığı muhakkak söylenecek.”
“OYUNCU ÜRETEREK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ”
İstanbulspor’un her vakit genç futbolculardan oluşan ve âlâ futbol oynayan bir kadro olarak anıldığını vurgulayan Osman Zeki Korkmaz, şu sözleri kullandı:
“İstanbulspor, 1990’lı yıllarda öteki bir kimlikle yönetilmişti. Bunun kulübe çok büyük ziyanı oldu. Merhum Ömer Sarıalioğlu, bu buhranın içinden kulübü çıkardı ve yönetilebilir hale getirdi. İnanıyorum ki bunu hissediyordur ve bizi izliyordur. Kendi ruhumuzu terk etmeden ve oyuncu üreterek yolumuza devam edeceğiz. İstanbulspor, tarihinde genç ve yetenekli oyunculardan oluşan ve uygun futbol oynayan ekip olarak anılır. Tarihi dokusuyla bugünü buluşturacağız. İstanbulspor, herkesin ikinci ekibi. Geri dönmeyi düşünmeyenlerin ve ‘Önce Vatan’ diyenlerin ekibi. Oynayacağımız futbolla ve oluşturacağımız rol modeliyle pek çok futbolseverin birinci grubu haline geleceğimize inanıyorum.”
“KLOPP’UN YOLUNU İZLEDİM”
Antrenörlük mesleğine 2006’da Fenerbahçe’nin altyapısında başlayan Korkmaz, uzun yıllar İsmail Kartal’ın yardımcılığını üstlendi. 2014’teki birinci teknik adamlık tecrübesinde Amasyaspor’u Bölgesel Amatör Lig’e çıkaran Osman Zeki Korkmaz, bu düzeydeki ikinci deneyiminde de İstanbulspor’la Harika Lig’e yükselme sevinci yaşadı.
Alman futbolundan çok etkilendiğini, uzun yıllar Alman futboluyla ilgili araştırmalar yaptığını ve dünyaca ünlü teknik adam Jürgen Klopp’u örnek aldığını lisana getiren 40 yaşındaki çalıştırıcı, şunları kaydetti:
“Alman futbolu son yıllarda beni çok etkiliyor. 2018’de Borussia Mönchengladbach’ta 20 güne yakın vakit geçirdim. Bu, Alman futboluyla ilgili araştırmalarımın son noktalarıydı. Jürgen Klopp’un yolunu izledim. Valeriy Lobanovskyi’ye kadar inceledim. Rinus Michels, topa sahipken neler yapılacağını bütün dünyaya öğrettiyse, Lobanovskyi de top rakipteyken neler yapılacağını değiştiren bir teknik adam. Onlar çağdaş futbolun babaları. Daha sonra Sacchi, efsane Milan’da total futbolu karşı presle buluşturdu. Bütün bu kıssayı Ralf Rangnick biraz daha ileri taşıdı ve Klopp bunu dünyada en net uygulayan teknik adamların başında geliyor. 1980’li yıllardaki Dinamo Kiev’i izledim ve tahlil ettim. Dinamo Kiev’in nasıl pres yaptığı ve alanı kapattığı arşivlerimizde duruyor. Sacchi, Michels ve Cruyff’un topa sahipken farklı opsiyonlar oluşturduğu ve konumları nasıl esnek kullandıkları… Bu silsileyi takip ettik ve bize kendi özgün modelimizi oluşturma imkanı verdi. Bir ekolü alıp öbür bir yere kıyafet giydirir üzere koyamazsınız zira kültürünüz diğer bir şey isteyebilir. Biz aslında oradaki mantaliteyi kendimize uyarlamaya çalıştık. Oyun mantalitemizi Üstün Lig’e adapte etmeye çalışacağız.”
ROL MODELİ SİR ALEX FERGUSON
Osman Zeki Korkmaz, rol modelinin Manchester United’ın efsane teknik yöneticisi Sir Alex Ferguson olduğunu söz etti.
İskoç teknik adamın büyük muvaffakiyetler elde ettiği İngiliz temsilcisinde birçok genç futbolcu yetiştirdiğini anlatan Korkmaz, “Ferguson’un biyografisi İngiltere’de birinci basıldığında getirtip okumuştum. Hakkındaki belgeselleri takip ediyorum. Ferguson’un Manchester United efsanesini yaratırken harcadığı para, Manchester City’nin son 6 senede harcadığına denk. İşte bu yüzden Ferguson benim rol modelim. Üreterek ve öğreterek uygulatmayı rol model edinmiş bir teknik adamım. Burada 10 aylık süreçte de bunu başardık. Devre ortasında stoper transferi için ısrar ettiler lakin ben genç oyuncularla yola devam edeceğimi söyledim. Üretmeye devam edeceğim.” diye konuştu.
Uzun vadeli maksadının yurt dışında bir ekipte vazife yapmak olduğunu aktaran Korkmaz, şu tabirleri kullandı:
“İngilizce ve İspanyolca konuşabiliyorum. İspanyolca eğitim aldım. Çok sevdiğim bir lisan. İspanyolca müzik dinlemeyi çok seviyorum. Bu lisanı öğrenme sebebim de bu. Julio Iglesias’ı anlayarak dinlemek istiyordum. Lisan öğrenmek benim için toplumsal bir maharet. Bunu geliştirmeyi seviyorum. Bu sayıyı kısa vakitte arttırmak istiyorum. Yurt dışında oyuncularımız üst seviye ekiplerde muvaffakiyetle bizi temsil ediyor. Türk futbolunun yalnızca kişisel oyuncu yetiştirmediğini, sistematik bakan ve futbol görüşü olan teknik adamlar ürettiğini de dünyaya kanıtlamamız gerekiyor.”
PRO LİSANS SORUNU
Osman Zeki Korkmaz, Türkiye Futbol Federasyonunun UEFA Pro Lisans programlarında, misyon yapan teknik adamlara öncelik vermesi gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye’de birçok teknik adamın Pro Lisans sahibi olmakta eza yaşadığına dikkati çeken Korkmaz, “2013’te A kursuna gittim. A lisansta 3 sene çalıştıktan sonra Pro Lisans için çağrılacak noktaya geliyorsunuz. Yardımcı antrenör olarak 9 yılda 100’er Muhteşem Lig ve TFF 1. Lig maçım var. TFF 1. Lig şampiyonluğum var. Teknik adam olarak ise 38 maçım ve bir şampiyonluğum var. Seçimlerin efektif yapılması gerekiyor. Çalışan ve tercih edilen teknik adamları görmemiz gerekiyor. Seçimlerin daha şeffaf yapılması gerektiğini düşünüyorum.” formunda görüş belirtti.
“İSMAİL KARTAL, FENERBAHÇE’DE KALMAYI HAK ETMİŞTİ”
Osman Zeki Korkmaz, uzun yıllar bir arada misyon yaptığı İsmail Kartal’ın sergilediği performansla Fenerbahçe’nin başında kalmayı hak ettiğini söyledi.
Kartal’ın ayrılık süreci hakkında konuşan 40 yaşındaki teknik adam, “İsmail Kartal, Fenerbahçe’de kalmayı hak etmişti. Uzun yıllar birlikte çalıştık. Baht birliği yaptık. Çok disiplinli, uymadığı vakitler dışında daima futbol düşünen birisidir. Bu sene layık olduğu başarıyı yakaladı. İsmail Kartal, layık olduğu pahası bulacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.