Sağlık Bakanlığı’nın konuya ilişkin 2019’da soruşturma yürütüp savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunduğunu belirtilirken, işlemlerin yürütüldüğü ilgili kılavuzlarda da sürekli iyileştirmeler yapıldığı kaydedildi. Ortaya çıkan ilaç güvenliği endişelerine de “Bir ilacın bir günde kişisel bir taleple listeden çıkarılması söz konusu değil. Gerçek dışı iddiaların hastalarımızın ilaçlara güvenini sarsarak, tedavilerin aksamasına yol açabileceği unutulmamalıdır. Hiçbir menfaat odağının baskısı ile bağımsız regülasyon otoritesi olan kurumumuzun en uygun tedbiri uygulamasının önüne geçemeyeceğinin bilinmesini isteriz” diye karşılık verildi. “SGK içinden bir kaynağın ihbarıyla ortaya çıktığı” iddia edilen sahte kanser ilacı olayına ilişkin süreç ise şu 9 maddede özetlendi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Kişisel ilişki ve taleplerle listeye ilaç alınması da listeden ilaç çıkarılması da hiçbir surette mümkün değildir. Sahte kanser ilacı ile soruşturma Sağlık Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılmıştır. İlacın sahte olduğu belirlenir belirlenmez (SGK tarafından kuruma teslim edilen ilk numuneler orijinalken, daha sonra soruşturma gereği kolluk gözetimi altında depodan alınan numunelerin sahte olduğu tespit ediliyor) ilgili tüm bilgi ve belgeler sunularak savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Vatandaşımızın ülkemizde kullanılan ilaçlara olan güvenini sarsacak hiçbir duruma göz yumulması söz konusu değildir.”