Gazeteci halkın arasında yaşayan, sosyal konulara duyarlı insandır. Bu oyunun ustaları vardır, çıraklarla bir yere gidemezsiniz! Tıpkı yakinen tanıdığımız Stefan Kuntz gibi!
TFF baktı onunla olmayacak, ülke futbolumuzu yakından tanıyan Adana Demirspor’da başarılı işlere imza atan Vincenzo Montella’ya sarıldı, valla iyi de yaptı. Bakın öyle ne yabancı düşmanıyım, ne de ırkçıyım, olanı da sevmem! Nasıl ki Türk futboluna olumlu katkılar sunan Piontek ve rahmetli Derwall’i hala anıyor ve unutamıyoruz. İşte böylesi yabancıların başımızın üzerinde yeri var.
Nereye varmak istiyorum; Vincenzo Montella ülkemizin bir numarasını, göz bebeğimiz A Milli Takımımızı grup lideri olarak doğrudan EURO 2024 Avrupa Şampiyonası finallerine götürdü. Saygıyı da, alkışı da fazlasıyla hak ediyor İtalyan hoca.
Montella bir şeyi daha başardı, uzun süredir olumsuz grafikler çizen ay-yıldızlı takımın sevdalılarını yeniden tribünlere ve televizyonlara taşıdı. Dedik ya, sosyaliz, halkın nabzını sürekli ölçüyoruz, İtalyan hocaya müthiş bir sevgi var ülkemizde. Öyle ki, futbolseverlerin, “Neredeyse Milli Takım’ı unutmuştuk, Montella’nın gelişiyle birlikte tribünlere döndük, televizyon ekranlarına kilitlendik” sözleri gerçeğin ta kendisidir. Yani millerimiz, Montella ile kaybolan seyirciyi yeniden geri getirdi, kutluyoruz.
Öyle ki neredeyse Avrupa Şampiyonası’nda A Milli Takım için yarı final, hatta final hayalini kuranların sayısı öyle azımsanacak cinsten değil! Evet, 72 yıl sonra özel de olsa Almanya’yı kendi evinde dize getirdik, öyle rastlantı falan değildir bu galibiyet, tam tersi bileğimizin hakkıyla kazandık. Bu oyunun tüm unsurlarını sahaya yansıtan ay-yıldızlı ekibimiz, bir anlamda gerçek gücünü de test etti Almanya karşısında ve kazandı.
Almanya maçında dikkat etiniz mi, öyle klasik bir forvetten yoksunduk. Peki aradınız mı, pek sanmıyorum. Niye mi? Golleri atanlara bakın, Ferdi Kadıoğlu, Kenan Yıldız ve Yusuf Sarı, hangisi forvet oyuncusu ki?
Roket misali yükselen ikili
Yarım asıra dayanan gazetecilik yaşamımda portföyümde birçok özel oyuncu, iz bırakanlar, canlı olarak izlediğim o kadar isim var ki, yazsam buraya sığmaz. Son yıllarda peşlerine takıldığım, radarımdan hiç eksik olmayan iki oyuncu var; biri Abdülkerim Bardakçı, diğeri ise Ferdi Kadıoğlu…
Konyaspor altyapısından yetişen Abdülkerim sayısız takımlarda top koşturdu, 29 yaşında en olgun dönemini yaşıyor. Çok yönlü, ister stoper oynatın, ister ön libero fark etmez. Sıkışırsanız sürün forvete.. Adamda yok yok, müthiş bir sol ayak, uzun topları, adeta adrese teslim, duran toplarda rakip savunmanın belalısı! Asistini yapıyor, çıkıyor ileri gollerini de sıralıyor. Hele savunması mükemmel ötesi, tekniği de artısı. Öyle durağan değil, çabuk. Sanırsınız ki çift ciğerli, maşallahı var. Valla kardeş, Allah seni nazarlardan korusun, Galatasaray’ın başarısında senin katkıların yadsınamaz, keza A Milli Takım’da. Her iki takımın da bankosudur, birçok savunmacıya örnek fotoğraftır Abdülkerim Bardakçı.
Ferdi Kadıoğlu’na ne demeli? Nereye koyarsanız koyun, koridoruna bu kadar verim kazandıran ender oyunculardan birisidir benim gözümde. Hollanda patentli Ferdi, gerek Fenerbahçe’de gerekse A Milli Takım’da ışıl ışıl parlıyor. Almanya’ya attığı golün öyle rastlantı ya da şansla uzaktan yakından ilgisi yok, tam bir beceri ürünüdür. Oyunu sürekli rakip alana yıkan, top kaybettiği anda peşini bırakmayan, savunmaya müthiş destek veren, tekniğiyle rakip eksilten. forvetlere adrese teslim paslar gönderen, asistler yapan Ferdi kardeşimiz benim beğeni kantarımda öne çıkan isimdir.
Bu ekibe dokunmayın!
Beşiktaş kongresinde kim kazanırsa kazansın, o koltuğa kim oturursa otursun, Ümraniye’deki ekibe aman ha dokunmasın. Yıllardır hep hayal etmişimdir, Kartal Yuvası’ndan yetişen hocaların bir çatı altında toplanmasını! Nihayet bu anlamda güzel ve de yerinde bir adım atıldı. Serdal Adalı kazanırsa sportif direktör Mehmet Özdilek ile teknik direktör Rıza Çalımbay birlikte çalışacaklar, harika bir düşünce. Bu ikiliye keşke başka isimler de eklenebilse ne güzel olur, başarılı olacaklarına yürekten inanıyorum. Aman ha, orası emin ellerde, yeter ki gelen başkan ve yönetim onlara sahip çıksın. NOKTA!
Güzel sözler
“Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlıklar, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.” – TOLSTOY